KONDA Barometresi 2024 Almanağı

Bir yılı geride bırakırken, KONDA Barometresi’nin 2024 yılını nasıl geçirdiğinin bir muhasebesini de yapmak istedik. Mart 2010 tarihinden bu yana KONDA Barometresi, siyasi tercihler ile birlikte toplumsal dip dalgaları ölçüyor. KONDA Barometresi, 2010 yılından bu yana Çözüm Süreci, Gezi Parkı, Başkanlık Sistemine Geçiş, 15 Temmuz Darbe Girişimi, Koronavirüs Pandemisi ve 6 Şubat Depremleri gibi dönüm noktalarından oluşan bir Olaylar çizelgesinde, Kürt meselesi, Alevi meselesi, seküler-dindar dikotomisi, kadın hakları, iklim krizi, göçmen/sığınmacı sorunu, deprem, gençlik, yaşlanma gibi Meseleler ele aldı.

Güncel gelişmelere karşı toplumun nasıl reaksiyon verdiği, toplumu oluşturan sosyo-demografik kümeler arasında bu reaksiyonların nasıl farklılaştığı, bu reaksiyonların kutuplaşma benzeri toplumsal bir örüntü üretip üretmediği KONDA Barometresi’nin ölçümleri arasında yer aldı. Araştırmalarımızı temel alan raporlarımızı da güncel gelişmelere karşı algı, tutum ve beklentileri etraflıca incelememizi sağlayacak şekilde kurguladık.

2024 yılı boyunca da KONDA Barometresi’nin 2010 yılından bu yana inşa ettiği temsiliyete dayalı araştırma, trend takip etme, yüz yüze görüşmeyi öngören araştırma yöntemimizin sağladığı temasın niteliğini koruyup geliştirme ve yeni modellerle KONDA Barometresi’nin içeriğini zenginleştirmeyi hedefledik.

Keyifli okumalar ve iyi seneler dileriz.

SAYILARLA BAROMETRE 2024
11 Aylık rapor
10 Türkiye temsiliyetili hanelerde yüz yüze saha çalışması
1 İstanbul temsiliyetli hanelerde yüz yüze saha çalışması
1 KONDA Aracılı Paneli üzerinden yapılan saha çalışması
36.774 Görüşülen kişi

Ocak 2024

Yılın ilk ayında Kızılcık Şerbeti, Kızıl Goncalar ve Ömer gibi muhafazakâr-modern çatışmasının işlendiği televizyon dizilerinin popülaritesinin ürettiği toplumsal etkileri inceledik.

Televizyon dizisi tercihlerinden yılbaşı kutlama pratiklerine kadar etki eden muhafazakâr-modern ilişkisinin alt kültürlerini saptadığımız bir modelleme yaptık.

Araştırma bulgularımızdan üretilen bir değerlendirme, Baran Alp Uncu imzasıyla Gazete Oksijen’de “Pembe ve Kıvılcım toplumsal gerilimi bitiremedi ama umut var!” başlığıyla yayınlandı.

Araştırmamızda, yılbaşı kutlayanların oranının yıllar içinde arttığını ama bir önceki yıla göre azaldığını saptadık.

Yılın ilk raporunda, bir önceki yıl ait gelir dağılımı hesaplamamıza yer verdik. 2023 yılında alt ve orta sınıfların tüm gelirden aldıkları payın azaldığını, dolayısıyla gelir dağılımında eşitsizliğin arttığını saptadık.

Şubat 2024

Şubat’24 raporumuz, Barometre serisinin 150. sayısıydı. Bu nedenle raporumuzun bir bölümünde Türkiye’nin 15 yıllık değişimine yer verdik. Toplumun yaşlanması, hanelerin küçülmesi, apartmanlaşma, işgücüne katılım oranının artması, gelir dağılımında eşitsizliğin artması dikkatimizi çeken değişim trendlerindendi.

Her ne kadar raporumuzun adını “Barometre 150” olarak koysak da raporumuzu yerel siyaset ve kent meseleleri teması etrafında kurguladık. Öyle ki Yerel Seçimlerin arifesindeydik.

Yerel seçim tercihleri ve yerel yönetimler algısıyla birlikte kentsel dönüşümü de ele aldık. İstanbul’da her 5 kişiden 4’ünün depreme dayanıksız konutunu devlet desteği almadan yenileyemeyeceğini söylemesi dikkatimizi en çok çeken bulgularımızdan biri oldu.

Raporumuzda ayrıca yatırım tercihleri ve pratiklerini de inceledik. Öyle ki günden güne hisse senedi yatırımcılarının sayısının artması kamuoyunda da çok konuşulur hale gelmişti. Araştırmamız bize bu gelişmeye paralel olarak hisse senedi dışındaki yatırım araçlarına yönelik tercihin azalmasına karşın, hisse senedine ilginin yükseldiğini gösterdi.

19 Ocak 2024’te Alper Gezeravcı, Axiom Space şirketinin bir görevi dahilinde ABD’den gerçekleşen bir fırlatma ile Türkiye’nin ilk astronotu olmuştu. Bunun bir teknoloji hamlesi mi olduğu yoksa bir siyasi propaganda mı olduğunu üzerinden bir hafta geçtikten sonra yaptığımız Şubat ayı araştırmamızda görüştüğümüz kişilere sorduk. Pek çok olayda olduğu gibi bu olayın da siyasal kutuplaşmanın bir parçası olduğunu böylelikle gördük.

Mart 2024

2024 yılı, her 5 yılda bir gerçekleştirdiğimiz İstanbul Barometresi araştırmamızı yaptığımız yıllardan da biriydi. Mart’24 raporumuzun temasını “İstanbul’da Yaşamak, İstanbul’u Yaşamak” olarak belirledik.

Mart ayındaki araştırmamızda İstanbul’daki yerel seçim tercihlerini ölçtük ve abonelerimizle 8 Mart 2024 günü İBB Başlık Seçimi bulgularımızı bilgi notu olarak paylaştık. Bilgi notunda ve Mart’24 Barometresi raporumuzda öngördüğümüz gibi, seçimi CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu kazandı.

Siyasi bulgular dışında, şehrin sosyo-demografik ve sosyo-kültürel değişimini anlamlandıran bir bulguyla da karşılaştık. Kadıköy ve Beşiktaş İstanbulluların sosyalleşmek için vakit geçirdikleri ilçe olarak varlıklarını korurken, bunlara Üsküdar ve Bakırköy gibi ilçeler de dahil olmuş.

Nisan 2024

Yerel Seçimlerin hemen ardından yaptığımız Nisan’24 araştırmasında yerel seçimlere yönelik algı ve tutumları ele aldık.

Seçmenlerin Yerel Seçimler’deki oy tercihleri, yerel seçim sonuçlarını nasıl takip ettikleri, sonuçları öğrenince ne hissettikleri, seçimin kazananı ve kaybedeni olarak kimleri gördükleri, seçim sürecinde partileri ve adayları nasıl değerlendirdikleri temamızın kapsamında yer aldı.

Nisan'24 Barometre raporunun sandık analizini kamuoyuyla paylaştık.

Nisan’24 raporumuzda takip ettiğimiz bir trend de Ramazan ayında oruç tutma pratiğiydi. Toplum genelinde oruç tutanların ve tutmayanların oranının iki yıl önceye göre neredeyse değişmediğini, her 4 kişiden 3’ünün sıklığı değişmekle birlikte oruç tuttuğunu gözlemledik.

Mayıs 2024

Mayıs ayı araştırmamızda toplumsal bir sorun olarak gündeme gelen bir meseleyi etraflıca ele aldık: Obezite, kilo ve zayıflama. 200 ülke arasında Türkiye’nin obezite oranı bakımından kadınlarda 42, erkeklerde 60’ıncı sırada olması, bize bu konuyu Barometre kapsamına almamız gerektiğini hissettirdi.

Tema bölümümüzü bütünleyen bir bölüm olarak kurguladığımız “Sağlık ve Beslenme” bölümündeki bulgularımız bize vitamin ve besin takviyesi kullanımının yıllar içinde yükseldiğini gösterdi.

Raporumuzda güncel bir gelişme olarak İyi Parti’deki genel başkan değişimine yer verdik. İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun bilinirliği ile genel başkan değişiminin oy artışı üretip üretmeyeceği araştırmamız kapsamında yer aldı.

Mayıs’24 raporumuza Prof. Dr. Hasan Kirmanoğlu da araştırma verimize dayalı bir analizinden oluşan “Karşılaştırmalı Üstünlük, Siyasi Kutuplaşma ve Ekonomik Oylama” başlıklı yazısıyla katkı sağladı.

Haziran 2024

Haziran ayında önemli bir toplumsal mesele haline geldiğini düşündüğümüz öfke ve saldırganlık konusunu ele aldık.

Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nebi Sümer ile kurguladığımız araştırmamız ile Buss ve Perry Saldırganlık Ölçeği, Türkiye örneklemli bir araştırmada ilk kez uygulanmış oldu.

Araştırmamızda, daha önce de ölçtüğümüz ve bu ayki tekrarıyla bir trend haline gelen Psikolojik Esenlik Endeksi’ne de yer verdik. Pandemi koşullarının ardından ne kadar iyiye gitse de toplumun yarıya yakınının psikolojik esenliğinin düşük olduğunu saptadık.

Yaz aylarına girerken, toplumun tatil planlarını ve pasaport sahipliklerini de bu araştırmamızda ele aldık.

Temmuz 2024

Temmuz’24 raporumuzda hükümetin uyguladığı ekonomik programın gündeme getirdiği vergi adaleti konusunu ele aldık. Toplumun vergi sistemiyle kurduğu ilişkiyi hem vergilendirmeyle somut ilişkisi hem de vergi adaleti algısı boyutlarında ele aldık.

Raporumuzda, bir trend olarak takip ettiğimiz hükümetin politikalarının ülke ekonomisini nasıl etkilediği ve enflasyonun yükselişi hakkındaki görüşlere dair ölçümümüze de yer verdik.

Araştırmamızda asgari ücrete ara zam yapılmasına dair görüşler ile Kamuda Tasarruf Paketi’ne yönelik tutumları da ölçtük.

Raporumuzda sokak hayvanları düzenlemesine dair tutumları incelediğimiz bir bölüme de yer verdik. "Toplumun Sokak Hayvanları Düzenlemesine Bakışı" bölümünü 20 Temmuz 2024 tarihinde kamuoyuyla da paylaştık.

Temmuz ayında bir seri olarak takip ettiğimiz Kurban Bayramı’nda kurban kesenlerin oranına da yer verdik. Bu oranın yıldan yıla küçük oranlarla azaldığını gördük.

Eylül 2024

Eylül ayında yine güncel bir mesele olarak toplumun Suriyeli sığınmacılarla gündelik yaşamındaki temas ve mesafeyi inceledik. Şubat’16 ve Temmuz’19 tarihlerindeki ölçümlerimiz bize bu konuyu yine değişim trendleriyle birlikte inceleme imkanı tanıdı.

Araştırmamıza sığınmacılara yönelik kolektif eylem dinamiklerini anlamlandıran bir modülü Sabancı Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sabahat Çiğdem Bağcı ve Duygu Yurt’un, insanlık değerleri modülünü de Japonya Dış Ticaret Örgütü’nden Araştırmacı Yasushi Hazama’nın katkılarıyla ele aldık.

Hem trend ölçümümüzü hem iki farklı modülü bir araya getirdiğimizde, bir arada yaşama duygusu ve pratiklerinin sığınmacılara karşı tehdit algılarını ve karşıt tutumları azalttığını saptadık.

Ekim 2024

Ekim ayında 6137 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiğimiz Hayat Tarzları Araştırması’nın veri ve bulgularını kullanarak raporumuzu hazırladık.

Raporumuzda, bir seri olarak memnuniyet endeksi ve borçluluk durumu ile hane ve çalışma hayatına dair dinamikleri ve değişimlere yer verdik.

Güncel bir konu olarak raporumuzda yapay zeka kullanımına yer verdik. İlk kez ölçtüğümüz yapay zeka uygulamalarını kullananların oranının yüzde 14 olduğunu saptadık ve bunun demografik kümelerle nasıl değiştiğini ayrıntılı olarak inceledik.

Kasım 2024

Kasım ayında yine siyasetin gündemini takip ederek, Kürt sorununda olası yeni bir çözüm sürecine yönelik toplumsal desteğin boyutunu araştırdık.

Daha önce de sıklıkla ele aldığımız bu konuyu, Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik ve Central Florida University’den Prof. Dr. Mehmet Gürses ile deneysel bir yöntemle ele aldık.

Örneklemimizi üç gruba ayırarak, farklı senaryolarda olası çözüm sürecine desteğin en çok “terörle mücadelenin ekonomik maliyeti” hatırlatıldığında arttığını saptadık.

Raporumuzda ayrıca Filistin meselesine, Filistin meselesi bağlamında yapılan boykot çağrılarının ne kadar karşılık bulduğunu da inceledik.

Son dört yıldır her yılın son aylarında ele aldığımız iklim krizi de bir trend halinde inceliğimiz konulardan oldu. İklim değişikliği endişesi trendine bu yıl, iklim yasasına dair tutumları da ekledik.

Aralık 2024

Yılın son ayında, toplumun gündeminde hangi sorunların olduğunu ve yeni yılın nasıl beklendiğini araştırdık.

Ülkenin en önemli sorunu olarak ekonomik kriz koşullarının ve enflasyonun görülmesi, 2024 yılının şiddet olaylarıyla hatırlanması ve siyaset kurumuyla mesafenin derinleşmesi bu raporumuzda gördüğümüz önemli eğilimler oldu.

Gelecek yıla dair bireysel planlardaysa iş ve okul hayatına dair hedeflerle maddi hedefler öne çıktı. Türkiye toplumu, toplumsal sorunları için dertlenen ama bireysel hedeflerini öncelen bir toplum olduğunu gösterdi.

Bir trend olarak incelediğimiz konularsa bu ay Kasım indirimlerinde internetten alışveriş pratikleriyle piyango bileti alma durumu oldu. Yılbaşı çekilişi için piyango bileti alma alışkanlığının yıldan yıla zayıflamaya devam ettiğini bir kez daha gördük.

Suriye’deki yeni gelişmelerin Türkiye toplumundaki etkilerini görebilmek için KONDA Aracılı Paneli üzerinden bir araştırma daha yaptık. Aralık raporumuza ikinci araştırmamızın bulgularını ara bölüm olarak ekledik.

KONDA Barometresi 2025 yılında, 15. döneminde!